18 Ağustos 2011 Perşembe

hay bin kunduz

bir insana ne demek istediğini açıklamaya çalışıyorsan o insan senin sevgilin olamaz ya. karşındaki seni anlamıyorsa, nasıl sevebilir? senin derdini, sıkıntını tek tek tane tane açıklaman gerekicekse o zaman o insanın sokaktan geçen adamdan ne farkı var. çevir yoldan birini anlat, o da dinlesin..

ilişkiler zaten kurumsallaşmış. her şey organize, planlı.. adım adım.. evlenilecekse, adım adım yapılacak. iş, ev, aileyle tanışma, nişan, düğün.. midemi bulandırıyor her şey. ya ben neden sevdiğim insanla el ele nikah dairesine gidip iki imza atıp dönemiyorum ya. ha bu kısmı bile aşırı saçma zaten de, hadi lanet olsun; o kadarıyla savaşacak gücüm yok.. neden bu kadar çirkin, korkutucu geliyor insanlara bu tür bir beraberlik. bana asıl bu aşk gibi geliyor.. bu sadelik, bu niyette açıklık, bu işte..iki insan birlikte yaşamak isteyecek kadar mutlular.. gidip evlenip birlikte yaşamaya başlıyorlar.. tekrar ediyorum, evlenip kısmı da iğrenç aslında ama onu değiştirmeye benim ne gücüm, ne ömrüm yeter. ama insiyatif kullanıp en azından bu kadarını istediğim gibi yapabileceğim bir hayatım olsun isterdim..

çok şey mi istiyorum acaba..
çok değil elbet ama işte, hatırlamak lazım ki;

"AZ DAHA FAZLADIR"

cidden daha fazla..


Kendimden de sıkıldım sanki..







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder